Başkan Berna Gözbaşı Kayserispor’un Makus Tarihindeki Yerini Aldı!

Ah Kayserispor… Vah Kayserispor…

Yıllar geçiyor koskoca Kayserispor, şehrin dinamiklerinin elinde oyuncak olmaktan bir adım ileriye gidemiyor.

Evet evet.

Ne zaman taraftar mutlu olsa, ne zaman işler yolunda gitse, ne zaman puan tablosunun üst sıralarında ‘Kayserispor’ adı yazsa dikkatleri üzerine çekmek isteyen bir başkanın en büyük manipülasyonu, kozu olmaktan kurtulamayan ‘KAYSERİSPOR’dan bahsediyorum.

Bilenler bilir 6 yıl Kayseri’de kalmış 2.5 yıla yakın Kayserispor’u takip etmiş kendince de bu takıma ve şehre hizmet ettiğimi düşünen bir gazeteciyim.

Sadece 2.5 yıllık süreçte bile 4 Olağanüstü Kurul, 6 teknik direktörle bizzat çalışmış biri olarak ne kadar çürük bir kulüp yapısı olduğuna da şahit olduğum pek çok dönem oldu.

Gelelim meseleye.

Göreve geldiği ilk 2 yılı tarihe adını yazdırmanın ve pohpohlanmanın zafer sarhoşluğuyla geçirerek burnundan kıl aldırmayan Berna Gözbaşı, bana göre görev süresindeki en akıllı hamleyi dün gece yaptı.

Başkan olmadan önce yönetiminde yer aldığı eski Başkan Erol Bedir’i, Başkan olduktan sonra her fırsatta hedef tahtasına koyan Berna Gözbaşı, dün gece yaptığı ‘bırakıyorum’ açıklamasıyla rol modelinin bir kez daha Erol Bedir olduğunu gösterdi.

Başkan Gözbaşı göreve geldiği günden bu sezona kadar Kayserispor hep düşmemeye mücadele eden bir ekip oldu. Bu dönemlerde yapılan tüm açıklamalar ‘biz buradayız’, ‘pes etmiyoruz’ minvalinde olurken bu yıl takımın iyi gidişatıyla gelen özgüvenle gördük ki “Ben bunu yaptım”, “ben şunu yaptım”, “en çok ben yaptım” jargonuna geri dönüldü.

Aslında ne Kayserispor taraftarı ne de Kayserispor basını bu açıklamalara yabancı değil.

Eski Başkan Erol Bedir’de takımın kötü günlerinde her fırsatta “Bu takım şehrin takımı” başlığıyla ‘destek’ çağrılarında bulunurken her iyi gidişatta “biz bunu yaptık” mesajıyla üst makamlara seslenmişti.

Berna Gözbaşı neden bırakıyorum dedi peki?

Kayserispor’un borcu kurun artışı ile katlanarak 1 milyon TL’yi aşalı zaten çok zaman oldu.

Bu ekonomide düzelmesi de mümkün değil.

Ben bu ‘bırakıyorum’ açıklamalarını samimi bulmamakla birlikte haklı buluyorum. Bunca çekilen çile onca eleştiri ve övgüyle geçen 3 yıllık görev sürecinde bu konuşmayı yapmayı hak etmişti sevgili başkan.

Ancak Sayın Gözbaşı’nın unutmaması gereken kendisi bu göreve rica minnet olsa da getirildiğidir.

Öyle bırakıyorum demekle bırakabileceği bir lükse sahip değil.

Tıpkı Erol Bedir’in her seferinde yalnız bırakıldık diyerek görevden ayrılmasına rağmen her kurula tek aday girip tekrar başkan seçilmesi gibi.

Başkan Gözbaşı’nın işi hiç kolay değil.

Aynı zamanda bir iş insanı olmasından dolayı kendisini Kayseri dinamiklerinden çekip kurtarma şansının ne kadar az olduğunu benden daha çok bildiği de aşikar.

Şöyle toplayayım

Kayseri halkı ve siyaseti Kayserispor’dan ‘destek’ elini çekeli çok uzun zaman oldu.

Şehrin dinamikleri de Kayseri vatandaşı da biliyor ki ne yapılırsa yapılsın o borç ödenemeyecek.

Siyasetinin izin verdiği müddetçe Kayserispor var olmaya devam edecek. Bunu da pandemide küme düşmenin kaldırılmasıyla zaten gördük.

Şehrin en önemli markası ve maskatu olan Kayserispor, şehrin siyasetine elini verdiğinden beri değil kolunu bacağını vücudunu her tarafını kaptırdı.

Buradan da dönüş yok gibi gözüküyor.

Berna Gözbaşı yoruldu, yıprandı evet ama o gün ateşten gömleği giydiğini ve başına bunların geleceğini de en iyi kendisi biliyordu. Şimdi bırakıyorum demek sadece bir isyan çığlığıdır, Devamı olmayan bir çırpınıştır bana göre

Allah Kayserispor’un yardımcısı olsun.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir